SİNEMA DİZİ FİLM MAKYAJI | PINAR AKTAŞ

Hepimiz yerli yabancı bir çok yapımı ekranlarda ve beyaz perdede izliyoruz. Profesyonel makyöz gözüyle, yabancı yapımlardaki makyaj uygulamalarıyla, yerli yapımlardaki uygulamalar arasında büyük farklılıklar hemen göze çarpıyor. Hepimizin izlediği yabancı filmlerde dünyaca ünlü kadın oyuncuların makyajlarına baktığımızda, ''tamamen doğal makyajlı'' olduklarını görüyoruz. 

Mesela yabancı yapımlarda, yeni uyanmış ve duştan çıkmış bir kadın oyuncu yüzünde sıfır makyaj denecek kadar doğalken bizimkiler gece gündüz full makyaj ekrana yansıyor. Özellikle toz toprak içindeki sahnelerde dahi bizim oyuncular kıpkırmızı rujla oyunculuk sergiliyorlar. Gerçi sinema filmlerimizde biraz daha dikkat etmeye çalışılsa da, dizilerimiz inanılmaz derece kötü dikkat çekiyor. Televizyon kanallarını açıp bakıyorum, ekrandaki tüm dizilerde makyaj hataları akıllara zarar. Hayretlerle izliyorum. 

Yerli yapımlardan örnek vermek gerekirse; ''Evinde oturup çocuğuna bakan bir karakterde sanki düğüne gidecekmiş gibi bir makyaj oluyor. Pazar alışverişi yaparken sanki akşama sahneye hazırlanmış bir pavyon şarkıcısı makyajı. (Pavyon makyajı da var) Acil ölüm haberi alınmış ve bir cenaze başında siyah eşarp, yüzünde eşarba uygun siyah bir makyaj ve o acısıyla nasıl vakit bulduysa, evden çıkmadan full siyah cenaze makyajını yapmış dua ediyor. İşte bunlar profesyonelleri güldürüyor. Yapımların gerçekliğini, inandırıcılığını kaybettiriyor. 

Yerli yapımlarla karşılaştırın diye yazımdaki fotoğraf örneklerimi sinemada Cameron Diaz'dan seçtim. Ne kadar doğal makyajlar değil mi? İzleyici hedef kitlenizin büyük bölümü belki makyaja çok takılmıyor gibi görünse de, gözler ve beyin mutlaka algılıyor. Bilinçaltına giden sinyaller ne yazık ki hedefi vuramıyor. Aslında bunlar küçük gibi görünse de çok önemli detaylardır. Dizilerimiz ve sinema filmlerimiz ilk olarak Türklerin yaşadığı ülkelere satılıyordu. Ardından festivaller ve pazarlama başarısıyla dünyaya açıldık. Bir zamanlar basit ama uzun Brezilya dizilerini yayın doldurmak için bizim aldığımız gibi, artık Türk yapımlarına da aynı şekilde talep gösteriyorlar. Sanmayın ki diziyi tüm dünya beğenip alıyor! Neden sinema sektöründe dış ülkelerle yarışamıyoruz? Çünkü eksik olan çok şeyler var. Ben bir profesyonel makyöz olarak kendi uzmanlık alanımla ilgili eleştirimi yapmaktan çekinmiyorum. Bu şekilde, sektöre bir katkım olsun istiyorum. 

Bilinmesi gereken bir şey daha var ki, yerli yapımcıların önemsemediği ve kendileri için küçük olan, fakat yabancı yapımcıları için çok büyük önemi olan detaylar var. Hatamız nerede? Her şeyde abartıyı çok seviyoruz. İşte hata burada. Örneğin, 18 yaşındaki kızlarımız bile botox derdine düşmüş durumdalar. Derin dekoltelerle de dikkat çekme çabasındalar. Oysa ki yurt dışında botoksun çoktan modası geçmiş özellikle de dünyaca ünlü manken ve modellerde yok denecek kadar azdır. Balık dudaklarla nasıl kendinizi beğenebiliyorsunuz anlamıyorum. 

Dünyada ne kadar gereksiz iş varsa bizim ülkemizde en önden takip edilirken, gerekli işlerin hiç biri ilgi görmüyor. İnterneti bile sosyal medyadan ibaret kullanmaya devam ediyor ülkemin insanı. Doğru kullanıldığında o kadar engin bir deniz ki internet! Her şeyin fotoğrafını, bilgisini ve hatta videosunu bulmak mümkün artık. Dünyayı 10 yıl geriden takip etmek yerine, abartılı yaşam tarzını bırakıp, kendimize dönelim. Her şeyin doğalı güzeldir. Organik güzellerim benim. Sevgiler. Pınar Aktaş (Profesyonel Makyöz)