2019 Mayıs ayında Ramazan'la birlikte, her yıl olduğu gibi televizyon kanallarının İstanbul'un çeşitli semtlerinden canlı yayınlarla ''Ramazan Programı'' yapması bekleniyordu. Ramazan'a girdik ve ekranlarda yayın içeriklerinde hiç bir değişiklik olmadı. Herkes, ''Bu yıl televizyonlarda Ramazan havası hiç esmiyor'' derken, biz de konunun özüne inelim istedik. Evet, hepimizin fark ettiği üzere geçen yıl Ramazan televizyonlara uğramadı. Birazdan eleştireceğim TRT1 ve ATV dışındaki tüm kanallar da mevcut günlük programına kısa süreli olarak hoca davet ederek geçiştirdi. TRT ve ATV program yapıyor ama son 1 saat yayına başlanıyor ve ezan okunduğu anda ''çaaat'' diye ekrana dizi geliyordu. Yani elimizde su bardağı varken ekranda dizi başlıyordu.
''Hayırdır. Nedir bu acele?'' Ülkenin tamamına yakını o anda yemek masasındalar ve günümüzde televizyonun girmediği bir oda kalmadı. ''İftar yemeğine'' diziyle eşlik etmek yerine 15-20 dakika daha dini içerikli bir şeyler yayınlasanız olmuyor mu? Herkes masada toplanmışken, kulaklar bir dua duysa, inananlar Ramazan havası hissetse güzel olmaz mı? Müslümanlar için İftar yemeği, ibadetin bir parçası olduğu için, eğer Ramazan programı yapıyorsanız ekran 15-20 dakika (banttan) girilecek dini içerikle doldurulur. Bu sözlerim TRT ve ATV içindi ama bir de kıyısından geçmeyen kanallar var. ''Bu yıl televizyonlara neden Ramazan gelmedi?'' başlığını atmamın sebebi de o diğer kanallardı.
TELEVİZYONLARA RAMAZAN NEDEN UĞRAMADI?
Bugüne kadar televizyonlarda izlediğiniz hemen hemen tüm Ramazan programları, açık havada İstanbul'un çeşitli semtlerindeki manevi değeri bulunan yerlerden yapıldı. Peki, bu yıl ne değişti de ekranlar günlük akışını değiştirmedi? İzleyiciler Ramazan programlarını televizyon kanalları yapıyor zanneder ama aslında bu tür programların tümünü Belediyeler üstleniyordu. Onların katkısı olmadan vatandaşa bu tür bir hizmet verme düşüncesinde olan bir tane bile kanal bulamazsınız. Televizyonlar, dini günlere ''Reklam alırız'' gözüyle bakıyor. Yani kimse ''Maneviyat çok önemli, mutlaka program yapalım, buna da para harcayalım'' diye düşünmüyor. Eğer para kendisinden çıkmazsa ''Eyvallah yapalım'' diyorlar. Yani bu tür programlara hiç hevesli değiller aslında. Televizyon yönetimi (herhangi bir partili) belediyenin mevcut Ramazan programını canlı yayınlamak için talip oluyor, içeriğe göre mekana sunucu, konuklar, ekipmanlar vs. sağlıyor ve tüm masrafı belediyelerden tahsil ediyordu. Bir de üstüne, bu programlara reklam veren markalar eklenince televizyonlar karlı çıkıyordu. Belediyelerin bir zararı da olmazdı çünkü zaten hepsi kendi bölgelerinde çeşitli etkinlikler düzenliyorlar ve ödenek ayırıyorlar. İşte 2019 bu yıl, televizyonlarda Ramazan programlarının sönük kalma noktası da burada başlıyor.
SEÇİM EKRANI RAMAZAN EKRANINI ENGELLEDİ
Seçimlerin uzaması, İstanbul'da İlçe Belediye Başkanları'nın seçilip seçilmediği, kimin başkan olduğu, oyların yenilenip yenilenmeyeceği tartışmaları sürerken, televizyon yöneticileri belediyelerle bir bağlantı kuramadı. ''Televizyonda Ramazan programınızı nereden yayınlayacaksınız?'' soruma, ''Belediyeler tam belirli olmadığı için biz de beklemedeyiz'' cevabı alıyordum. Peki televizyoncu kardeşim, bomboş programlara onlarca para harcarken, yüz binlik dekorlar çakarken belediyeleri mi bekliyordun? Bayramı seyranıyla 35 gün süren bu önemli aylara 3 kuruş harcamak zor mu geldi? Kadın programlarının günlük akışına bir hoca davet ederek geçiştirilecek bir ay mı Ramazan? Sakın ''Maliyeti yüksek oluyor'' falan demeyin. Gezi-Tatil programının sunucusunu Kostarika'ya gönderebiliyorsun da, bir tane hocayı kameramanla kutsal topraklara gönderip ''basit'' sunum çekimleri yapamıyor musun? Hiç bir şey yapamazsan, muhabiri Eminönü'ne gönderip dini içerikli üç beş soru sordursan oradan bile bir program çıkartırsın istersen!
Vatandaşın dinini doğru düzgün bilmemesinden dert yanmıyor muyuz? İşte sana fırsat. Doya doya anlattır 30 gün. Anlattırmazsan, ''Televizyonda hocalar ne kadar para aldı'' diye boş boş sorup dururlar öyle! Bize ne kimin ne kazandığından? Televizyon yöneticilerinin hocalardan daha çok kazandığını sorgulayan oluyor mu hiç? Sonuçta televizyon bir şovun mecrası ve hoca senin televizyonuna özel bir program yapıyor. Vaazı Cami'de değil de ekranda verdiriyorsan, ''Hoca parası değil, sunucu parası'' vermek zorundasın. Tartışılması bile abes! Şarkıcının gecede 150 Bin TL aldığı, kadın programında ''el işi nasıl yapılır'' öğretenin 50 Bin aldığı, sözde adada hayatta kalma mücadelesi veriyormuş gibi görünen adamın 100 Bin aldığı bir ortamda, ''Dinimi anlatana 250 Bin'' ver de adam gibi bir şeyler öğrensin bari herkes.
Reklam kuşakların dopdolu Ramazan, sponsorlar tam Ramazan paketi ama program içeriğin ''kadın kuşağına monte edilmiş hoca'' formatı. Aman haa dizi saatiniz kaçmasın. Sahur nasıl olsa gece yarısı ekranın boş olduğu zamana denk geliyor. Bir Sahur yapıp ''Ramazan'da biz de varız'' demek daha kolay geliyor değil mi? Reklam verenlere de hayret ediyorum. Dini kanallara bu dönemlerde reklam vermiyorlar, gidip günlük içeriklerini değiştirmeyen kanallara para ödüyorlar. Michael Jackson konserine Ramazan paketi reklamı vermek kadar tezat işler ama asıl amaç ''Dini kanallar kalkınmasın'' mantığı olunca söz bitiyor.
BEDAVA RAMAZAN PROGRAMI
Maliyet bahanesi yapacak olan televizyonculara örnek olsun diye kendimden bir şeylerle yazıyı tamamlayayım. Geçmişte çalıştığım bir kanalda Ramazan'a 3 gün kalmış, ''İftar-Sahur programını nasıl yaparız'' diye toplandık. Para yok, Reklam yok, Belediye yok, Dekor yok, Ekip yok ama ''Eyvah yandık'' demedik. Biz de ne yaptık? Bir kameraman ve muhabiri her gün İstanbul'da iftar çadırlarına gönderdik. Yurt dışındaki bir muhabiri de ''Avrupa'da Ramazan'' diyerek röportajlara yolladık. Sonradan Müslüman olan yabancılarla sohbetler de yaptırdık. Uzun uzun çekimler, röportajlarla doldurduğumuz programı, özel hazırladığımız dini hikayeler, Ayet, Hadis, Dua vb. video grafiklerle destekledik. Dünyanın dört bir yanından mesajlar tebrikler yağdı. Son dakika iş olduğu için manevi duyguyu tam olarak verip veremediğimizi bile anlayamamıştık. Reklamlar ilk haftadan sonra gelmeye başladı. Bir banka sponsorumuz bile olmuştu. Televizyoncu tabiriyle ''Bedava prodüksiyonla'' öyle harika iş çıkartmışız ki, hemen yaftaladılar; ''İslamcılar Dünyanın her yerinden Ramazan programı yayınladı. Çok para var tabii bunlarda'' dediler bazı kafasızlar. ''5 kuruş yoktu aslında, çok güldük tabii ki.'' Her şey parayla olmuyor yani. Eğer bir şeyi yapmaya niyetiniz varsa zaten benim bu örnekleri vermeme de gerek kalmaz. Gerçekten isteseydiniz belediyesiz de olurdu bu işler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düzgün dille ve itham hakaret içermeyen yorumlarınız, editör onayından sonra yayınlanmaktadır. www.fortunaTV.com