FATİH PORTAKAL SZC TV İLE YENİDEN ANLAŞTI

Sözcü Gazetesi'nin televizyon kanalı olabilmek için uzun bir süredir internetten yayın yapan Sözcü TV, teknik altyapısını güçlendirerek 23 Nisan 2021'de uyduya çıkmaya hazırlanıyordu. Kendi aralarında bir isim anlaşmazlığı olan kanal, ''SZC'' markasını 9.11.2022'de tescil ettirerek SZC TV logosuyla Mart 2023'te yayına başladı. Fakat, tescilde ''Sözcü'' ismi kesinlikle yok. Yani kanalın ismi SCZ TV. Fakat kendileri de dahil herkes ''SZC Sözcü Televizyonu'' olarak telaffuz ediyor. Dikkatinizi çekerim, ''Sözcü TV değil, Sözcü Televizyonu'' olarak adlandırıyorlar. 

SZC TV ''SÖZCÜ'' İSMİNİ KULLANABİLİR Mİ 

Yarın bir gün yine marka mevzuları çıkarsa şaşmayın diye vurguluyoruz. Şimdilik biz de SZC Sözcü TV diyoruz ama ''Sözcü TV'' ismi 2013 yılında başkaları tarafından tescil edilmiş durumda. Zaten ''RTÜK lisans vermiyor'' diye yaydıkları söylentinin aslı da ''İsim tescili konusunda kendi iç meselelerini çözememiş olmalarıydı.'' Aylar sonra SZC olarak çözdüler ve yayına başladılar. Mega Ajans ve Reklamcılık Tic. A.Ş. bünyesindeki SZC TV'nin künyesinde ve RTÜK lisansında ''Sözcü'' markası yer almadığı için halen Sözcü Televizyonu diye imaj sergilemeleri, gelecekte yeni bir isim krizini ortaya çıkarabilir. Detayları alt satırlarda bulabilirsiniz. 

FATİH PORTAKAL'DAN CANLI YAYIN SKANDALI 

Fatih Portakal, SZC Ana Haber'de ekrana gelen bir haberin ardından yüzünü ekşiterek; "Nasıl, dış sesini beğendiniz mi, he? Beğendiniz mi? Ben beğenmedim. Bu haberin her detayından ben sorumluyum. Çünkü adımı bu haber bültenine koydum. Ben sizin karşınızdayım. Bu yüzden aynı özveriyi, duyarlılığı haberin içeriğinde ve seslendirilmesinde görmek istiyorum. Çünkü bu haber bana ait. Montajından seslendirmesine kadar her şey benim sorumluluğumda. Maalesef bu sorumluluğu üzerime alıyorum. Bu dış sesçi için sizden özür diliyorum" dedi. Televizyon camiası başta olmak üzere herkesten çok büyük tepki aldı. 

Olayın detaylarını herkes bildiği için fazla uzatmadan bir yorum yapayım. ''Habere Yorum Katanlar'' başlıklı başka bir makalemde demiştim ki; ''Haber sunan kişilere anchorman / anchorwoman vb. isimler yükleyip farklı konumlandırırsanız, yarın bir gün, o haberin sahibi benim diyerek başınıza kalkarlar. Bırakın yorum yapmayı ve sadece haberi sunun. İzleyiciler kendi yorumunu kendileri yapabilirler'' demiştim. İşte bu dış sesi yayında aşağılama olayının da kaynağı budur! Halbuki profesyonel spikerler bültene girmeden önce her bir VTR'yi izleyip kontrol etmeden yayında çıkmadıkları için bir sürprizle karşılaşmazlar. Bu olayla eş zamanlı olarak Fatih Portakal ile SZC TV'nin sözleşmesi de sona ermişti. Fatih Portakal SZC TV ile yeniden anlaştı. 

CHP'nin kendi içindeki fikir ayrılıkları sebebiyle SZC TV'nin pozisyonu ne olacak henüz net değil. Yeni yayın döneminde transferleri ve yeni programlarıyla karşımıza çıkacağını düşündüğümüz SZC TV, Fatih Portakal'la yeniden anlaşırken Gözde Atasoy'la da anlaştı. (Yeni gelişmelerde haberimiz güncellenir) 

SZC TV,  PARTİ GENEL MERKEZİ GİBİ YAYINA BAŞLADI 

''Sahte haberle izleyici nasıl kandırılır'' temalı ''ŞOK'' isimli asparagas haber programıyla hatırlanan Korcan Karar'ın Genel Yayın Yönetmeni ve Yılmaz Özdil'in Genel Müdür olduğu kanal yayına başladıktan hemen sonra 1 hafta dayanabilen Yılmaz Özdil'in ayrılmasıyla Fatih Portakal transfer edildi. Uğur Dündar da SZC TV ile anlaştı. Teknik ekipte ise bütçe sorunu sebebiyle ayrılıklar yaşanmaya başladı. Kanaldan ayrılanların eleştirilerini hepimiz duyduk gördük ama yayına başladıktan sonra eleştirmeyi tercih ettim. 

İlk imaj olarak SZC TV için eleştirilerimi yazayım; ''Logo kötü, stüdyo dekorları çok kötü ve yanlış. Televizyonlarda kameraların görüş kabiliyeti açısından ince çizgiler tercih edilmez. Hatta aynı sebeple spikerler ekrana ince örgülü kazakla çıkmazlar. İnce çizgili gömlek giyilmez. Çünkü kamera bu tür görüntüleri tarar. Tabii bunları size bilimsel olarak anlatacak öğretecek biri olmalıydı ama yok demek ki!'' Diğer eleştirim ise, ''Kendilerine sorsan, ''Tarafsız ve partilerin güdümünde değiliz'' diyorlar ama ''Muhalefet Haber Merkezi'' ve ''Siyasi Parti Kanalı'' olduğu her yerinden akıyor. Bir de Sözcü TV köpeği ile lansman yapıldı. Nasıl bir ciddiyettir çözen olamadı. 

SZC TV'ye 1 hafta dayanabilen Yılmaz Özdil ayrıldı ama yayına ilk çıktığı gün söyledikleri kayıtta kalıyor. Diyor ki; ''Parti borazanlığı yapan mutant gazetecilerle sıvanmış, iliştirilmiş gazetecilerle kirletilmiş medyaya, tertemiz bir ekran kazandırdığımız için mutluyum. Dinozorlar yüzünden kendilerini gösterme fırsatı bulamayan, meslek hayatının baharındaki pırıl pırıl gençlerimizi sektöre kazandırdığımız için, özellikle mutluyum.'' diyor. Bunu SZC TV gibi kanaldayken söylüyor. Daha ne diyelim! SZC Sözcü TV Ana Haber için Fatih Portakal'la anlaştı. Tencere kapak olayı oldu. (Yeni gelişmelerde haberimiz güncellenir) 

SZC SÖZCÜ TV YAYINDA 

Şu anda Sözcü, ''SZC TV'' olarak RTÜK onayını aldı. Fakat bu onay mahkeme kararıyla değil, SZC TV marka patent başvurusunun tamamlanması sebebiyle verildi. Zaten en baştan marka patentini alabilseler RTÜK onayını da alacaklardı. Bütün mesele SRT Sivas isminin SÖZCÜ olarak değiştirmesi ile ilgiliydi. Yazımızın devamında detaylıca logo isim değişikliği ve yayın izniyle ilgili tüm gerçekleri dile getirdik. 

Program Müdürü olarak, ''Televizyon tarihimizin önemli yapımlarına imza atan'' Şule Bekrioğlu ile anlaşmıştılar. Benim kendisiyle ilk tanıştığım 90'lı yıllarda Star TV'nin en çok dikkat çeken programlarına imza atmaya başlamıştı. O dönem biz Hülya Avşar Show çekimlerini yapıyorduk. Şule Hanım Antalya'daki kanalımızda misafirimiz olmuştu. ''Sözcü TV ekranları için geniş yelpazede bir program içeriği oluşturacağını düşünüyorum. İlerleyen günlerde yayın içeriklerini burada detaylandırırız'' demiştim. Sonrasında ''19 Mayıs'ta yayına hazırlanıyorlar'' derken Ocak 2023 tarihi verildi. En son Mart 2023'te yayında olacakları belirtilmiştik ve yayına bu tarihte başladı. 

RTÜK BAŞKANI DA BİZİ DOĞRULADI 

Medyada; ''RTÜK'e takılmamak için mevcut bir lisansı satın alarak yayın yapmak isteyen Sözcü TV, Sivas SRT'yi satın aldı. İsmi değiştirmeden SRT (Sözcü Radyo TV) olarak devam edilecek'' şeklinde haberler duyuldu. Her yatırımcı ister lisans başvurusu yapar, isterse de mevcut lisans sahiplerinin kanallarına talip olur. RTÜK başvurusunda yayına başlama süreci her kanal için biraz uzun sürdüğünden dolayı, yatırımcılar genellikle satın alma yöntemine gider. Beni arayan hemen her yatırımcı da, ''RTÜK'ü beklemek istemiyoruz. Elinizde lisans varsa satın alıp hemen yayına başlayalım'' diyorlar. Satın alma gerçekleşmeden önce yapılacak olan çok basit bir kaç işlemle kanal yeni sahibine geçmeden önce hazır hale getirilir. Fakat o çok basit detayları bilmeyen biriyle yola çıkarsanız Sözcü TV'nin de beklediği gibi 1 yıl zaman kaybedersiniz. 

Dönüp dolaşıp meseleyi muhalefet mevzusuna getirmek yerine, RTÜK kararları nasıl alıyor? Eski kanallar ile yeni bir kanal için nasıl prosedürler var? Bunları bilmek lazım. Bilmeyince bahane de hazır, ''Muhalif olduğu için yayına başlatılmıyor diyorlar.'' Yayındaki mevcut kanallar RTÜK'e ''Logo / İsim değişikliği'' başvurusu yaparak 15 gün civarında kendi ismiyle devam ediyorlar. Fakat yeni satın alınmış bir kanal, yeni sahipleriyle isim / logo değişimi başvurusu yaparsa ''Sıfırdan kurulan kanallar gibi en baştan bir işlem görüyor ve bu da 1 yıl sürebiliyor. En önemlisi de logo patentini ibraz etmeniz gerekiyor.'' Bunları yapmazsanız RTÜK size yayın izni veremez! Şimdi sanırım Sözcü TV'nin neden başlayamadığını anlamışsınızdır. Yani RTÜK ile hiç bir alakası yok. 

Bunların hepsi televizyon sektörümüzde olağan şeyler ama logo ve isim değişikliği başvurusunu yaparken püf noktaları bilmezseniz, doğru zamanda başvuru yapmazsanız, tescil işlerini beceremezseniz aylarca başvurunuz bekler. O püf noktalar ise bizim profesyonellik alanımız olduğu için meslek sırrımızı buraya yazmayacağız. Kanalın kurulum işlerini kim yürütüyorsa (eğer biliyorlarsa tabii) yatırımcıyı onların bu konuda uyarması lazımdı! Ben her zamanki gibi erkenden uyarmıştım ama nafile. RTÜK Başkanı da bir röportajdaki açıklamalarıyla bizi teyit etmiş oldu. 

SZC TV NE ZAMAN İSİM TESCİL ETTİRDİ 

Sözcü TV ve SZC TV, ''Estetik Yayıncılık A.Ş. bünyesinde yer alıyor. RTÜK ile hiç bir alakası olmaksızın, ''SZC TV'' patent başvurusu 20.06.2013'te yapılmış ve tescili 22.05.2015'te alınmış. Yani 2 yıl isim logo onayı için beklemiş. ''SZC TV'' için diğer başvuru ise 27.05.2019'da yapılmış ve 31.01.2020'de onay alınmış. Yani 6 ayda patent işlemleri tamamlanmış. ''Sözcü TV'' patent başvurusu ise 20.06.2013'te yapılmış ve tescili 06.10.2015'te alınmış. Yani 2 yıl isim logo onayı için beklemiş. Diğer başvuru ise ''Halkın Sesi Sözcü TV'' için 09.10.2019'da yapılmış ve 11.02.2020'de onay alınmış. Yani 4 ayda patent işlemleri tamamlanmış. 

Bütün bu işlemleri, ücretin yatırılması, itirazlar, kabul ve reddedilen unsurları açıkça internette her vatandaş kontrol edip görebilir. İşi siyasete bağlamak veya RTÜK'e fatura etmek yerine, ismin tescil sürecinin uzamasının her marka için olağan bir süreç olduğunu bilmek lazım. Sözcü TV için de aynı süreç işledi ve onay alındıktan sonra RTÜK'ün yayın izni verdiği ortadadır. Bu konu da burada kapanmıştır. fortuna TV zaten isim logo konusunda yaşanacak sıkıntıyı çok önceden uyarmıştı. 

SRT SÖZCÜ TV İSMİ RTÜK'E TAKILIR DEMİŞTİK 

Bakın nasıl uyarmışız: O halde, yine ilk defa fortunaTV'den duyacağınız yeni bir tartışma başlatalım. (Henüz kendisiyle görüşmedim) Sivas SRT'nin sahibi Ahmet Hasdemir'den lisans satın alınmış. Sözcü TV'nin de isim değişikliği yapmadan devam etmesi düşünülüyor. Bir kaç tane SRT ismini kullanan kanal var. Bunları birbirinden ayıran tek fark, SRT isminin yanına şehir isminin eklenmesidir. Uyduya çıkan bir kanalı artık ''yerel'' olarak sayamayacağımız için, ekranda tek başına ''SRT'' logosunun bulunması mümkün değil. Eğer mümkün olursa, Sakarya, Samsun, Sinop gibi ''S'' harfiyle başlayan her şehir ''SRT'' markasıyla ekrana çıkabilir. Eğer çıkabilirse, Antalya, Ankara, Ağrı gibi ''A'' harfiyle başlayan her şehir ''ATV'' olarak karşımıza çıkmakta serbesttir anlamına gelir. Marka davaları bu yüzden oluyor zaten. Televizyon markaları tek kişiye ait olur. Her istediğiniz harfi kullanamazsınız! ''Onlar ATV Aktif TV, biz ATV Ankara TV'yiz'' diyemezsiniz. İsmi ilk kim kullanmaya başlamışsa o isim ona aittir. Hatta marka tescili yaptırmamış olsa dahi, bu markayı ilk kullandığını ispatlaması halinde de isim hakkının tek sahibi olunur. 

Sözcü TV ile SRT konusunda şimdi buraya dikkat edin! Kanalın ismi şu anda SRT değil, ''Sivas SRT'' ve RTÜK'ün onay verdiği logo çağrı işareti de ekranda görüldüğü üzere ''SRT Sivas'' olarak tescilli. Bunu nereden anlıyoruz? Logo hangi tasarımla tescil edildiyse, üzerinde hiç bir değişiklik yapılmadan orijinal haliyle ekranda yer alır. Halihazırda ekranda ''SRT Sivas'' yazmaya devam ediyor. ''Sivas'' kısmı logoya sabit durumda. Yani, tek başına SRT olarak bu isim kullanılamaz. Geçmişte SRT (Safa Radyo TV Tokat), SRT (Sakarya Radyo TV) ve SRT (Soma Radyo TV) ile birlikte 3-5 tane SRT ismini kullanan televizyon kanalı vardı. İlk dönemler yerel yayın yapıldığı için, sadece kendi şehirlerinde SRT olarak görünüyorlardı. Uydu yayınları başlayınca, bunlardan sadece Tokat merkezli SRT kanalı logo çağrı işaretini ''SRT'' olarak kullanıyordu. Diğerleri Sivas SRT, Sakarya SRT gibi şehir isimlerini logoya ekleyerek ''farklı kanal'' olduklarını vurguluyorlardı.

Aynı durum ''ART'' için de uzun süre mahkemelere sebep olmuştu. ''Akdeniz Radyo TV, Amasya Radyo TV ve Antakya Radyo TV'' her biri ART logosu kullandığı için bitmek bilmeyen sorunlar yaşanmıştı. Sonuç olarak Antalya ''ART'' ismini kullanmaya hak kazanmıştı. Diğer kanallar, bulunduğu şehir ismini logoya eklemek zorunda kalmıştı. Şimdi asıl meselemize dönecek olursak, Sözcü TV, ''SRT Sivas'' kanalını satın alınca isim değişikliği olmayacaksa, ''SRT Sivas Sözcü Radyo TV'' olarak anılacak demektir. Sözcü TV kendi servis ettiği haberlere göre, ''RTÜK'e takılmayı düşünmüyormuş'' ama bence RTÜK bu isim / logo çağrı işareti konusuna takılacaktır. Benden söylemesi. (28.08.2020 tarihinde medyada ve hatta mecliste ''Sözcü TV neden RTÜK'ten onay alamıyor'' diye tartışmalar yaşandı. Şimdi bu tartışmanın neden anlamsız olduğunu da yukarıdaki detaylarda aylar önce anlatmıştık) 

Son olarak bir bilgilendirme yapayım. KHK ile ''Kapatılan TV Kanalları içerisinde adı geçen SRT Televizyonu'' Sivas SRT. Fakat, 29 Ekim tarihli 675 sayılı KHK çerçevesinde, 668 sayılı KHK ile kapatılmış 6 yerel gazete, 1 yerel TV kanalı (Sivas SRT) ve 2 radyo kanalı hakkındaki kapatılma kararı geri alınmıştı. Yani, Sivas SRT'de bir sorun kalmamıştı. (Yeni gelişmelerde haberimiz güncellenir) 

HABER: fortuna Zafer 

fortunaTV'deki TÜM YAZILARI İÇİN BURAYA TIKLA.