17 yaşında televizyon ve sanat camiasına girerek yıllarca menajerliğini yaptığım sanatçılar, stüdyomuzda beste aranje peşinde koşan şarkıcılar ve süpervizörlüğünü yaptığım albümlere ismimi yazmayan yapımcılar oldu. Yıllarca, Mekan İşletmecisi, Sanatçı Menajeri, Müzik Direktörü, Supervisor, Tonmaister ve plakları parmağında oynatan Disc Jockey olarak komple müziğin direkt içinde olduğum için camiaya girmeye çalışan saf birileriyle karşılaşınca üstü kapalı olarak uyarırdım ki yanlış yola gitmesin isterdim ama hep kendi yapımcılarına inanırlardı.
Yeri geldi, ''ana babasının emekli ikramiyesini alıp'' albüm peşine düşen kızın bütçesi yok diye yardımcı olmak için mütevazı video klibini çektiğim şarkıcıya, ''Yönetmene 150 Bin TL verdim'' diye yalan atıp para tırtıklayan sahtekar müzik yapımcıları da olmuştu. Biz anlatmadıkça insanlar yalancıları doğru, dürüstleri yalancı zannettiler. Çünkü o dönemler bir kara kutu misali sanat camiasında olan biten her şeyi en iyi bilendim, hepsinin sırdaşıydım ve hep öyle kaldım.
2012'ye kadar işlerle ilgili tecrübelerimi buraya yazmak yerine sadece yaşadığım ortamdaki çevreme profesyonel dille aktarırdım. ''Söz uçar yazı kalır'' misali dikkate alan kazanır, almayan da kaybederdi. Sonra bir gün, ''Madem insanlar anlayamıyor, sözde kalmasın yazıya da dökülsün'' diyerek (fazla sır vermeden) fortunaTV'ye de bazı konuları yazmaya karar vermiştim. Bu yazıyı da o günlerde dile getirmiştim. Şimdi 2022'de yeniden güncelledim.
2012 yılına kadar Türkiye'de müzikle ilgilenen herkes bir albüm yapma peşindeydi. ''Bu devirde, albüm mü? Yoksa single mı? yapılması daha mantıklı'' diye bu konuyu tartışmaya açmıştım. Sanat camiasında 3-5 kişi haricinde ''single ve tek klip'' yapmanın daha doğru olduğunu düşünen ve bana inanan çok az kişi vardı. 2022'de artık hiç albüm yok ve herkes tek şarkılı bir video kliple çıkış yapıyor. Demek ki neymiş, ben yine ileriyi görebilmişim ve o gün sözlerimi kabul etmeyenlerin hepsi bugün single yapıyorlar.
Dünyada müzik konusunda büyük aşama kaydetmiş isimlere bakacak olursak, ilk çıkışlarını single plaklarla yapıyorlar. Şarkı tutarsa, albüme çevirip yeni basımları albümle birlikte piyasaya dağıtıyorlar. Bizde ise bir albüm tutkusudur gidiyordu. Demiştim ki, ''Sen önce tek bir şarkını tanıtmayı başar. Klibini yayınlayacak bir yer bul. Millet seni bir tanısın. Konserlere ve ekstralara gitmeye başla. Biraz birikim yap ondan sonra, istersen 16 şarkılık kendin bir albüm hazırla ve yapımcı firmalara da muhtaç olma. Bir de korsan bahanesine (onu da kimin bastığı belli) albümler artık satmıyor diye ağlama.''
O dönem korsanın etkisi en üst seviyedeydi ama zararıyla birlikte müzisyenlere bir faydası da vardı. Albümlerin tanıtımları o korsan tezgahlarından geçiyordu ve bunu bilen bazı müzik yapımcıları, her albümün korsanını kendisi bastırıp tezgahtan para kazanıyordu. Ben bunu direkt dile getirmeyip sanatçıya, ''Aman ha korsana düşmesin, albüm kayıtlarında kimseye güvenme'' diye uyardığımda dikkate almayanların albümleri hep korsandan yürüyüp gitmiş ve şarkıcısına para kazandırmamıştı. Yapımcılar, ''Bir albüm korsana düştüyse, başarılıdır. Çünkü satılmayacak albümü korsan basmazlar'' düşüncesi ile müzik piyasamızda kabul gösterdiler.
Korsanın zararı faydasından daha çoktu tabii ki! Ben 10 yıldır söylüyorum, korsana en iyi çözüm, yapımcıların başarılı olacağını düşündüğü single ya da albümleri ilk etapta plak olarak piyasaya sürmesidir. Plakların da mutlaka korsanı yapılacaktır ama bu kadar kolay ve çabuk ele geçmeyecektir. Tabii bunu yapabilmek için öncelikle Türkiye'de bir atılım yolu bulup, plak kullanımını tekrar harekete geçirmek gerekir. Tüketici ve dinleyicinin evinde turn-table, pick-up, gramofon vb. olmazsa bu projenin de hiçbir faydası olmaz. 2022'de bunun için de kampanyalar başladı. Artık korsanın yerini de internet serbestliği aldı. Yani korsan müzik diyebileceğimiz bir şey yok. Herkes dilediği gibi şarkılara ulaşabiliyor.
Bu devirde (2012) albüm yapmak için Eric Clapton, Lionel Richie,Müzik Bryan Adams ve daha bir çok sayabileceğim isimden birisi olmak lazım. Konu, Eric Clapton ya da başkası değil. Burada anlatmak istediğim, ''Müzik yapım şirketleri, tv'ler ve aklınıza gelebilecek diğer tüm sebeplerden dolayı, 10 şarkılık bir albümde en fazla 2 tanesi tanıtılabilir. Bu nedenle albüm yerine SINGLE yapmanın daha mantıklı olduğu görüşündeyim.'' Artık müzik kanalı adı altında yayın yapan televizyonlara para verip videoklip yayınlatmanın da hiçbir etkisi kalmadı. Çevrenizde hiç o kanalları izleyen birilerine rastlıyor musunuz?
Herkes istediği her şeye internetten ulaşıyor. Single yapın, fakat videoklip tanıtımınızı internetten yapın. ''Unutmayın ki, dünyada interneti en çok kullanan ülkelerden biri Türkiye.'' Son olarak konuyu şöyle bir uyarıyla kapatalım. Şarkıcıların ve eserlerin haklarını koruduğu düşünülen meslek birlikleri telif adı altında müziğin tanıtılmasına ve yayılmasına engel olan en büyük unsurdur. Bu konuyu detaylıca başka bir başlıkta işlediğim için fazla söze gerek yok. ''Zafer söylüyorsa vardır bir bildiği'' diyerek kazanabilir ya da ''Yok artık'' diyerek yerinizde saymaya devam edebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düzgün dille ve itham hakaret içermeyen yorumlarınız, editör onayından sonra yayınlanmaktadır. www.fortunaTV.com