HÜLYA AVŞAR'IN İLK TV ŞOVU ANTALYA 1994 ETV

Hülya Avşar'ın televizyon programı yapmak için ekrana çıktığı ilk kanal olan Antalya ETV 1993'te kurulmuştu. Benim de o yıllarda içerisinde yer aldığım Antalya'dan yayın yapan ETV (EyTV) kanalı 1994 yılında büyük atılımlara girmişti. Eyilik Holding'in kurduğu kanala Ey TV de denilmekteydi. Dönemine göre Türkiye'de en iyi teknik donanıma sahip kanallardan biri olan ETV, ekrana ünlü yüzleri çıkartmasıyla bilinirdi. 

Antalya'dan yayın yaptığı için, ünlülerden seçtiğimiz sunucuları ve konukları İstanbul'dan uçakla özel olarak getirip, 5 yıldızlı otellerde misafir ederdik. Kendi televizyon ve radyo programlarım yanı sıra ünlü sanatçıların yer programlarıyla birlikte Hülya Avşar Show'un da koordinatörlüğünü yaparak bizzat tüm misafirlerle de yine ben ilgilenirdim. 

Hülya Avşar, Sisi (Seyhan Soylu), Salih Güney (Belgesel), Tarık Tarcan (Yarışma), Neco (yarışma), Sümer Tilmaç, Coşkun Göğen (talk show), Öztürk Serengil (Yakup Konca Kelaj Show), Yalçın Özden, Esin Moralıoğlu (moda), Ertan Kayıtken (moda), Tolgahan (dans grubu), Güler Kazmacı (haber) ve hatırlayamadığım onlarca başarılı programcı ile ses getiren programlara ETV'de imza atmıştık. 

Hülya Avşar'ın ilk defa televizyon programı sunmak için ekrana çıktığı kanal olan ETV'de her bölümde en az 2 ünlü konuk ağırlardı. O yıllarda koordinatörlüğünü yaptığım programda Hülya Avşar'ın ilk günkü heyecanını bugün gibi hatırlıyorum. Bir sinema oyuncusu olması sebebiyle kameralara alışkın olması bir avantajdı. 

Belki bunu da ilk benden duyacaksınız ama; Hülya Avşar Show projesi ilk yapıldığında ''Acaba televizyonda programı sunabilir mi?'' diye tereddüte düşüldüğü her an ''Kesinlikle çok iyi sunar'' diyerek olumlu görüşlerimi her zaman dile getirmişimdir. Haklı da çıktım. İş disiplini başarıyı da getirdi. 

Program öncesi kuliste konuklarıyla ilgili tüyoları ve sorulabilecek sorular konusunda desteğimi verirdim. Kendisi de sürekli konuklarıyla ilgili bana sorular sorardı. Hülya Hanım da hazırlıklı ve kendine güveni tam olduğu için ekrana çıkar ve işi bitirirdi. 

İlk günden beri 1000 kişilik seyircinin doldurduğu stüdyomuzda, eksiksiz her şeyi doğru şekilde yerine getirdi ve başarılı oldu. 

Bir şeyi daha belirtmeliyim ki, şimdiki televizyon kanalları stüdyoya izleyicileri kast ajanslar yardımıyla parayla doldururken, biz bant programların çekim tarihlerini önceden duyurmamış olmamıza rağmen stüdyomuz tam kapasite bin kişiyle doluyor ve dışarıda kalıp giremeyen hatırı sayılır bir kalabalık olurdu. 

Bu kalabalık sadece Hülya Avşar Show için değil, yine ekranlarla ilk defa tanışan tüm diğer programlarımız için aynıydı. İnanın, ben de dahil, ETV'de program yapan sunucular ilgiden dolayı sokakta gezemezdik. Büyük ilgi ve sevgi görürdük. İstanbul kanalları hep bizlerin peşindeydi ama kanalımızdan o kadar memnunduk ki hiç birimiz teklifleri kabul edip gitmezdik. Gerçekten büyük işler başarmış bir kanaldı. 

Artık kabına sığmayan ETV, 1995 yılında ulusal yayına hazırlanıyordu. Fakat Antalya'dan yayın yapan bir kanalın İstanbul'u baz alarak yayın yapmasının yanlış olduğu görüşündeydim. Toplantılarda ortaya atılan gereksiz fikirlerden yola çıkarak, benim televizyonculuk mantığıma göre (bu kanal ulusal yayında batar) düşüncesine beni tamamen inandırmıştı. 

Ben de o dönemde Türkiye'nin en büyük müzik kanalı KRAL TV'nin davetlisi olarak Antalya'dan İstanbul'a yola çıktım. Kanalla görüştüm ve büyük ölçüde anlaşmıştım ama sonradan (bu kanal benim televizyonculuk ruhuma uygun değil) düşüncesiyle bir anda vazgeçtim. 



''Antalya'ya dönsem mi?'' diye düşünürken menajerlik hayatına ilk benimle çalışarak başlayan menajerim Burak Kibar'a gelen telefonla, bir sanatçı arkadaşımın fotoğraf çekimleri için Erol Atar'ın stüdyosuna gittik. Stüdyoda, (ETV'den tanıdığım) ünlü fotoğrafçı Erol Atar'la sohbet ederken RAKS Müzik şirketinin büyük bir yatırım ve iddiasıyla gençTV'nin kurulma aşamasında olduğunu öğrendim. Hiç unutmam KRAL TV için o gün Erol Atar demişti ki; ''Sen televizyoncusun, o kanal sana uymaz. Sen git gençTV ile görüş. Onlar programlı yayın yapacaklar. Boş klip dönüp durmayacak.'' İşte bu, o yaşlarda tam da benim ruhuma uygundu. Ben de gençTV ile tam 5 dakikalık yüz yüze görüşmeyle hızlıca anlaşarak ETV ile tüm bağlarımı kopardım. (yarı yolda bıraktı demeyin diyerek detaylı anlattım) 



Ben ve benim gibi Antalyalı birçok arkadaşım da ETV'nin yaprak dökümüne dahil olarak 1996 sonrası İstanbul'a adım attılar. Bu süreçte Hülya Avşar gibi tüm ünlüler de kanalla yollarını ayırdı. Medyada ETV'nin çöküşü; ''Ünlülere harcanan paralardan kaynaklı zannedildi''. Fakat gerçek bu değil. Açıkça söylemek gerekirse ETV'yi soyup, yağmaladılar. ''Kanaldan yürüttükleri malzemelerle prodüksiyon şirketleri kurdular''. Sırf tuttukları takımın rengi olsun diye (çok bilinen marka) logoyu bile keyfi olarak değiştirdiler. Eski günlerden kalma 1-2 küçük video kalıntısından başka elde arşiv yok. (Bu yüzden uzun yıllar Hülya Avşar Şov'un net bir fotoğrafını bile paylaşamıyordum ama sonunda bir video buldum. Oradan bazı fotoları yeni ekledim. İleride videodan da kesitleri paylaşacağım.) 



Kalbimiz hep ETV'de olduğu için üzülerek bu gelişmeleri takip etmeye devam ettik. İşte o ETV, büyük teknik imkanlarına rağmen bizden sonra uzun süre sessiz sedasız yayına devam etti. Her gün yeni bir haciz skandalına yelken açan ETV'de, KabloTV yayını da durmuştu. Elde kalan 10 personele 50TL haftalık verildiğini duyuyorduk. Kameraman yok, bu nedenle stüdyoda kameralar fiks çalışıyordu. Rejide ise 2 hanım vardı. Zaten onlar da olmasa yayın yapmaları mümkün değildi. Kablolarına kadar ellerimle kurduğum E FM radyosunda ise sadece tek bir kişi çalışıyordu. O da yayın yönetmeni. 

(İşçilerle beraber, kablolarını lehimlediğim, arşivini tek tek cd olarak gidip seçtiğim, her bir noktasında emeğim olan ve ekibimizi kurduktan sonra da en çok dinlenen radyo olan EFM'in de deniz manzaralı o harika radyo stüdyosu da çürümeye terk edilmişti.) Non stop müzik yayını bilgisayardan gidiyordu. Bütün bu zorlukları atlatamayan ETV 16 Şubat 2008 yılında kapandı gitti. Tatillerde Antalya'ya gidince özellikle binanın önünden geçiyorum. Bir çok eski dostum gibi Antalya'da eski binasının önünden her geçişimde ''Yazık oldu'' diye iç geçiriyorum. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı olan değerli büyüğümüz Menderes Türel de o dönemlerden eski çalışma arkadaşımızdır. 

NOT: O günlerimden kalma 1-2 program tanıtımı yayınlıyorum. Aşağıdaki videolardan izleyebilirsiniz.

TÜRKİYE'NİN İLK MAGAZİN PROGRAMI ''MAVİ GECE'' (1993-94)

(Her hafta farklı birine sundurduğum bu formatı günümüzde tüm magazinciler kullanıyor) 

BU FORMATI ''ACUN FİRARDA'' PROGRAMINDAN YILLAR ÖNCE 

''SEN DE SÖYLE'' OLARAK YAPMIŞTIM (1994-95) 

TARKAN'IN HİÇBİR ALBÜMÜNDE YER ALMAYAN 

BİZE ÖZEL CANLI SÖYLEDİĞİ ŞARKI (1995)