VIDEO İŞLERİ NEDEN PAHALIDIR | IRMAK SUERİ CORA
Çekilmesini istediğiniz videoyu tarif edip, referans olarak örnek bir video gösterdikten sonra ilk iletişime geçtiğiniz ekipten size e-posta ile bir bütçe gelir. Genellikle e-postayı açana kadar zihninizde o iş için ayırdığınız tahmini bir bütçe vardır ve e-posyayı okuyunca aklınızdaki bütçenin gerçeklerle pek de uyuşmadığını görürsünüz. Eğer gündelik bir çekim değil de tanıtım amaçlı ve prodüksiyon gereken bir işse, gelen rakam beklentinizden oldukça yüksektir.
Bu noktada ortaya çıkan ilk tepki ''inkar'' olur. Altı tarafı basit bir çekim yapılacaktır, bu paralar da neyin nesidir? İkinci tepki öfke olur; sizi kazıklamaya çalıştıklarını düşünür ve e-postaya cevap bile yazmazsınız. Hatta hemen kaba bir hesapla teklif veren kişinin ayda bunun gibi 3 iş yapsa ne biçim para kıracağını hesaplamaya çalışırsınız. Vakit kaybetmeden eş dosttan tavsiyeler isteyerek yeni bir ekip arayışına girersiniz. İkinci ekipten aldığınız bütçe ilk teklif kadar yüksek olmasa da birbirine yakın rakamlardır. Aslında ikinci ekip de benzer bir bütçe verecektir ama eş dost referansınızı kullanarak ufak bir indirim istemişsinizdir ve ikinci ekip uygun rakam vermek üzere tembihlenmiştir. ''Çok basit bir iş, 3-4 dakikalık kısa bir video çekicez'' diye özellikle belirtmişsinizdir.
Fakat bu bütçe de size çok yüksek gelir. Sözgelimi, aklınızdaki rakam bunun 3'te biri kadardır. Oysa, ''Çok basit bir iş, 3-4 dakikalık kısa bir video çekicez'' diye de özellikle belirtmişsinizdir.
Bu sıralarda, teknolojiyle yakından ilgili bir arkadaşınız size bir tanıdığını önerir. Hobi amaçlı videolar çeken amatör ama becerikli biridir. Onunla konuşarak çok düşük bir bütçeye anlaşırsınız. Hatta karşılıklı iş birliği planları yapar, ileride çekeceğiniz bir sürü projenin hayalini kurarak heyecanlanırsınız. Sizin projeniz onu ''çok heyecanlandırıyordur''.
Hikayenin bundan sonrası herkese göre farklı biter. Ama genellikle aklınızdaki video ile elinizdeki video, internette sıkça rastladığımız ''Hayaller vs. Gerçekler'' capsleri gibidir. Ölü fiyata yapılan işler genellikle çöp olur.
Bu yazıda, işin iç yüzünü bilmeyenlere video işleri için bütçe verirken nelerin hesaba katıldığını ve bütçeyi oluşturan faktörlerin bir kısmını açıklayalım. Hemen belirteyim ki her müşterinin ihtiyaçları farklı olduğundan her video işi için farklı bütçeler hazırlanır. Bu yüzden, işin içine aşağıdaki maddelerden çok daha fazlasının girdiği reklam ve video projeleri de olur.
1. Teknoloji pahalıdır: Kameralar, ışıklar, ses kayıt cihazlarının tümü ileri teknoloji ürünüdür. Teknoloji ürünleri çok sık güncellenir. Güncellenen teknoloji ürünleri yüksek fiyatla satışa çıkar veya kiralanır. Bunların satış fiyatları Dolar kuruna göre yükselir. Eski ürünler hızla terk edilir. Her video işi için gereken teknik ekipmanlar farklı olduğundan, projenin gerektirdiği ekipmanlar genellikle kiralanır. Ekipman kiraları bütçelerde büyük bir pay tutar. Kamera kiralamaya gerek duymadığımız zamanlar ise Canon 5D Mark iii-iv gibi kameralarla düşük bütçeli video işleri yaparız. Ama bu kamerayı ilk satın alırken yine Dolar kuru üzerinden satın alırsınız. Bunların tümü size verilen bütçelere yansır.
2. Teknik ekip ücretleri: Çekim için gereken teknik ekipmanların her birini o alanda uzman kişiler kullanır. Bu aletler kendi kendine kayıt yapmıyorlar. Teknik ekipmanlardan yüzde yüz verim alabilmek için alanında uzmanlaşmış ve uzun yıllar tecrübe kazanmış insanlara ihtiyaç duyulur. Ve bu insanlar günlük/haftalık ücretle çekime gelirler.
3. Bütçe kalemleri: Çekimde çalışan insanların, sette bulunduğu süre boyunca ulaşım ve yemek masrafları karşılanır. ''Yemek masrafı nedir ki?'' diye düşünmeyin, kişi sayısıyla çarpınca göz ardı edilemeyecek bir tutar oluşturur. Bir video çekimi için gereken kişi sayısı kaba bir hesapla ortalama 4 ile 40 kişi arasında değişir (reklam, dizi, sinema filmi gibi büyük ölçekli işlerde bu rakam 250'yi bulabilir). Tüm bu kişilerin evden-sete, setten-eve ulaşımı, 3 öğün yemek masrafları bütçede yer alır. Ayrıca çekim için gereken teknik ekipmanların hepsi araçlarla alınıp bırakılır, ulaşım bütçesine yalnızca insanlar değil malzemeler de dahil edilir. Video işi yapan birine karşılığında barter önerdiğinizde (hizmete karşılık hizmet) tüm bu masrafları kendi cebinden karşılaması mümkün olmadığı için pek yanaşmaz. Yoksa elbette isteriz ki herkesle işbirliği yapalım, yaptıkça çoğalalım. Ama teknik ekiplerin de ödemesi gereken bir ev kirası olduğunu unutmayalım.
''Çekimlerde çok eğlendik, çaycısından kameramanına gülmekten yerlere yattık''
4. Oyuncu ücretleri: Elbette ünlü oyunculardan bahsedecek değilim. Yüzü videoda görünecek kişi veya kişilerden söz edeceğim. Eğer videonun senaryosunda birkaç oyuncu kullanmak gerekiyorsa ve müşteri bu kişileri kendi çevresinden rica minnet getirmediyse, video işini üstlenen ekip belli bir ücret karşılığında oyuncu getirir. Senaryo oyunculuk yeteneği gerektirsin veya gerektirmesin, arkadaşınız olmayan hiç kimse ücret almadan bütün gününü size ayırmaz ve çekimde kendini yormaz. Evet, video ve film çekimlerinin tamamı fiziksel olarak çok yorucudur. Dışardan eğlenceli gibi görünür, ama sette işi olmayan ve 1 saat takılmaya gelen herkes sıkılıp bir an evvel kaçar. Magazin programlarında ünlü oyunculardan duymaya alışık olduğunuz ''Çekimlerde çok eğlendik, çaycısından kameramanına gülmekten yerlere yattık'' gibi ifadelere inanmayın. Aynı oyuncu, çekimde bütün gün somurturken ve reji asistanlarına söylenirken görülür.
5. Çekimler çok vakit alır: Çekimler gerçek zamanlı değildir. 3 dakikalık bir videonun çekimi bazen 20 saat sürer. Kamera açısı kesinleşip her şey kurulana dek ortalama 1 saat geçer. Çekime başlamadan önce kadrajda son düzenlemeleri yapmak ise allah bilir ne zaman biter. Nihayet kayda girilip ilk plan çekildiğinde mutlaka aksilikler olur ve aynı planı tekrar tekrar yeniden çekmek gerekir. Kayıttayken simitçi geçer tekrar alırız. Mekanın yakınında inşaat vardır gürültü gelir. Ezan okunur, bitmesini bekleriz. Tam her şey mükemmeldir güneş buluta girer onu beklersin. Bir çırpıda bunun gibi en az 15 sebep saymak mümkün. Teknik aksiliklerden bahsetmiyorum bile. Yani, bir video ne kadar kolay veya kısa olursa olsun, tüm masraflar günlük olarak bütçelendirilir. 1 iş gününde bitmeyen çekimler için bütçeler artar. Videonun süresi ile bütçe doğru orantılı olmayabilir.
6. Çekim sonrası işlemleri: İşte buzdağının görünmeyen kısmı... Kurgu, colour grading, ses miksajı, yazıların eklenmesi, varsa motion graphics ve müşteriden gelen revizyonlar (şanslıysanız bir revizyon, şanssızsanız sonsuza dek revizyon). Malesef çekim yapmakla iş bitmiyor. 1 günlük videonun post prodüksiyon süreci ortalama 2-3 gün sürer. Bu süre boyunca teknik ekip çalışmaya devam eder ve ücret alır. Bu yazıyı okuyan ve daha önce müşteri rolünü üstlenmemiş biriyseniz aklınıza şu soru gelebilir: ''Kurgu yapmasak ne olur ki?''. O zaman, elinizde birbirinden kopuk ve anlamsız parçalardan oluşan 6-7 saatlik görüntü kaydı olur. Hiçbir işe yaramaz.
7. Mesleki tecrübe ve yaratıcılık: Video veya film çekimlerinde yaratıcı rol oynayan kişiler yaratıcılığını, uzun yılların birikimiyle gelen teknik donanım ve mesleki tecrübe ile birleştirir. Bu durum, çok yönlü ve herkeste bulunmayan karmaşık beceri ve yetenekler gerektirir. Dışardan bakıldığında ''1 günlük iş için fazla ücret alıyorlar'' şeklindeki görüşleri sık duymak mümkün ama aslında alınan ücret 1 günlük ücret değil '' 15 yıl+1 gün'' içindir. Bu yetenekler ve yaratıcılığın tümüne sahip olmayan kişiler 1 gün değil 1 ay boyunca çekim yapsalar dahi benzer kalitede bir iş oluşturamazlar.
8. Çekim öncesi hazırlıkları: Video çekimine karar vermeden önce ve çekim gününe kadar birçok kez toplantı yapılır. Bu toplantılar sırasında bazen müşteri işi onaylasa da onaylamasa da bazı çalışmalar yapmak gerekir. (senaryo yazmak, metin yazmak, tasarım çalışmaları vb.) Bunların masrafı nispeten daha ufaktır, ama bazen can sıkar.
''Bize çok kısa, 3 dakikalık bir video lazım arkadaşlar. Çok kolay bir iş. Kaça çekersiniz?''
Bu yazıda, en kısa şekilde ve en genel hatlarıyla video çekimlerinin neden beklentimizden yüksek bütçelere mal olduğunu açıklamaya çalıştım. Verdiğim detayların tümü temsilidir. Her videonun ihtiyaçları, amacı, teknik detayları birbirinden farklıdır ve hep aynı müşteriyle çalışsanız bile her iş için farklı hazırlıklar yapmak gerekir.
İşte tam da bu yüzden, ''Bize çok kısa 3 dakikalık bir video lazım, çok kolay bir iş abi. Kaça çekersiniz ?'' diye sorduğunuzda tahmini bir rakam söyleyemeyiz. Tabiri caizse beynimiz mavi ekran verir.
*BONUS*
Yazıyı sonuna kadar okuyan titiz müşteriler için mesleki 2 tavsiye: Bir video için 3 şirketten teklif aldığınızda, elbette en düşük bütçeyi verenle çalışmak istersiniz. Burada dikkat edeceğiniz nokta rakamların birbirine yakın olmasıdır. Eğer arada uçurum varsa orada sorun vardır.
Söz gelimi A şirketinin 10 bin TL, B şirketinin 12 bin TL bütçe verdiği bir işi 3 bin TL'ye yapan bir ekibe işi verdiyseniz geçmiş olsun. Aldığınız işten memnun kalmayacak, hatta belki yayınlamak bile istemeyeceksiniz. Ama bütçenizi yanlış kullandığınız için işi yeniden A şirketine yaptıracak yeterli kaynağınız da kalmamış olacak.
Veya video prodüksiyon şirketleriyle uğraşmak istemediniz ve aynı işi sık sık dijital işlerinizi yapan ajansa pasladınız. Geçmiş olsun. Normalde 10 bin TL bütçe ayırarak bitirebileceğiniz bir video işi için 30 bin TL ödemek zorundasınız.
Irmak Sueri Cora
Filmmaker | Video Production Specialist
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düzgün dille ve itham hakaret içermeyen yorumlarınız, editör onayından sonra yayınlanmaktadır. www.fortunaTV.com