Instagram, Facebook, Twitter, Youtube, Threads, Linkedin, Telegram, Yaay, VK, OK ve daha bir çok sosyal mecrayı kullanıyoruz. 1954'te Avustralyalı ve İngiliz sosyal antropolog Prof. John Arundel Barnes, insanların çevresindeki diğer kişilerle etkileşimlerini tanımlamak için ilk kez ''Sosyal Ağ'' kavramını kullanmıştır. Sosyal medya popülerleşip yenileri türediğinden beri bir sürü kavram kargaşası çıktı ortaya. Sosyal Ağlar mı? Sosyal Medya mı? Hangisi doğru, hangisi yanlış?
SOSYAL MEDYA MI SOSYAL AĞ MI?
Social Networks (Sosyal Ağ), Social Media (Sosyal Medya). Kesinlikle ''Sosyal ağ'' demek doğru olanıdır. Fakat herkes ''Sosyal Medya'' dediği için artık biz de öyle ifade etmek zorunda kalıyoruz. Evet, ''Zorunda kalıyoruz'' çünkü bizim söylemimiz doğru olsa bile, Türkçe'de herkesin kullandığı şeklinden farklı ifade ettiğimizde hangi konudan bahsettiğimiz anlaşılamıyor ve Google aramaları da en çok kullanıldığı biçime göre sonuç veriyor. Bu yüzden ''sosyal medya'' olarak dilimize ne yazık ki yerleşti.
YANLIŞ: Sosyal Medya / DOĞRU: Sosyal Ağ,
YANLIŞ: Sosyal Medya Fenomeni / DOĞRU: Sahte Takipçilerle popüler görünen,
YANLIŞ: Youtube Kanalı / DOĞRU: YouTube Sayfası,
SOSYAL MEDYA UYGULAMALARININ EKSİKLERİ
Fazla detaylara inmeden kısaca açıklamak gerekirse, sosyal mecralarda takipçi sayıları, beğeniler ve çoğu yorumlar gerçeği yansıtmıyor. Bulunduğunuz mecranın kendisi, ''Reklam ver'' diyerek size takipçi, beğeni ve otomatik yorum yolluyor. Bir de dışarıdan satanlar var. Onlar da para karşılığı, beğeni, yorum ve takipçi sayınızı yüksek gösterecek yöntemler uyguluyorlar. Bu yüzden, ''Çok takipçim var'' diyerek fazla havalara girmemek lazım. Bu da anlaşıldığına göre, artık popüler sosyal mecraları sıralama yaparak tek tek inceleyelim. Fakat biz farklı bir şey yaparak olumlu yönlerini değil, eksikliklerini kısa kısa dile getireceğiz. Haydi başlıyoruz.
1- INSTAGRAM
Instagram uzun süredir dünyanın en iyi sosyal mecrası. Eksiğinden ziyade, fazlasının olması bence bir hata. Yatırımcılar son yıllarda ''Süper Apps'' diye bir takıntı yaptı. Bunu, bir uygulamanın içinde her şeyi barındırması olarak söyleyebilirim. Bu kadar çok fonksiyon bence Instagram'ın özgün özelliğini bozar. Bu haliyle kalması yeterli. Video ve fotoğraf yanı sıra hikaye paylaşımı yapılan güzel bir sosyal medya uygulamasına bin bir çeşit özellik eklemek ve sürekli algoritma değiştirmek yanlış bir yöntem. Instagram, kullanıcılar için hatıra defteri, günlük yaşamdan kesitler ve portföy vitrini gibi bir görev üstleniyor. Böyle kalması ''Facebook'un dibe vurmasından ders çıkartması açısından'' önemli. Instagram'ın acilen çözüm bulması gereken konulardan biri reklam verenler. Sürekli dolandırıcıların reklamları ve p.nografik hesaplar çıkıyor ve işin en kötüsü ''Bunu beğenmedim / Bir daha gösterme / Şikayet et'' butonuna dokununca algoritma bunu bir etkileşim olarak algılıyor ve daha çok görmeye başlıyorsunuz. Tam bir rezillik!
2- YOUTUBE
Sosyal ağ diyemeyiz ama son zamanlarda TikTok'a rakip olmak istercesine bazı özellikler eklendi. Zaten paylaşılan videoların takipçileriniz tarafından bile görülememesi, reklam vermeden videonuzun 100 kişiden fazla izlenmemesi, nitelikli içerikleri geri plana atıp saçma videoları öne çıkartması, asılsız telif talepleri, özgün içeriğiniz olmasına rağmen videoyu kaldırın uyarısı geliyor ama hangisinden bahsettiğini anlamak mümkün değil ki işlem yapılsın, ''Kanal'' ve ''içerik üreticisi'' diye tanımlıyorlar ama ne tür içerikler olacağına kendin karar verdiğin zaman algoritma seni görmüyor. ''Reklam özelliğin iptal oldu'' diyor ama sebebi bilinmiyor, yani sayfanda patron sen değilsin vb. bir sürü sıkıntısı olan YouTube, video barındırma ve arşiv sayfası olarak kullanmaya yöneltiyor. Milyonluk izlenme oranlarımıza rağmen biz bir faydasını görmüyoruz ve arşiv olarak kullanıyoruz. YouTube Canlı Yayın sayfalarında özellikle ''Spor'' kategorisi altında canlı futbol maç yayınları varmış gibi bir imaj çizen yanıltıcı bireysel hesaplar var. Tıklayınca espor veya maç yorumu çıkıyor karşımıza. Onların ayrılması lazım. Öyle bir kargaşa var ki, yasal futbol maçı izlemek isterseniz bulmak çok zor. Youtube, ''Maç Canlı Yayını'' kategorisini ''Spor'' içerisinde bir alt kategori olarak sunarsa bu karışıklıktan kurtuluruz.
3- TIK TOK
Dünyanın en saçma sosyal mecrası. Kamera karşısına geçip, kendi sesleri duyulmadan (playback) başkalarına ait şarkılara eşlik eden amatör kullanıcıların videolarının döndüğü bir sosyal ağ. Kimin komik bulduğunu anlamadığım o yüz mimikleriyle aklınca taklit yapan bir ton kızın video paylaştığı bir yer. İmaj tamamen bu şekilde! İstisnalar haricinde kullanıcıların temel üyelik amacı da bu zaten. Sayfa kaydırırken yanlışlıkla o videolardan birine dokunuverdiyseniz yandınız. Neden mi? Algoritma bunu ''Etkileşim'' olarak algılıyor ve size sürekli benzer videolar gösteriyor. Mesela sürekli kıç sallayan dekolteli kızları görüyorsunuz. Diyelim ki bir dua videosu denk geldi, bir kaç saniye ekranda kaldıysa sürekli dua videoları görmeye başlıyorsunuz veya sayfayı kaydırırken embesil bir tipin videosu tam geçerken, elinizi telefondan çekip bir yudum çay içiyorsunuz ve tekrar sayfayı kaydıracaksınız ama işte o kısa süre ekranda kalan embesil videosu artık etkileşim oluyor ve görmek istemediğiniz bütün videolar karşınıza çıkmaya başlıyor.
4- THREADS
Twitter'ın yıldırıcı politikalarının sonucunda Instagram ve Facebook'un kardeşi olarak doğan Threads, rekor bir katılımla zirveye oynadığını ilk günden gösterdi. Ben, atıl durumda kalan Facebook'un dönüştürülmesinin daha doğru olacağını düşünüyordum ama yeni bir mecra açmayı tercih ettiler. Şimdilik bazı teknik eksikleri var ama eleştirmek yerine biraz zaman vermek lazım. Kısa sürede sorunlar giderilir ve Twitter'ın yerini alır.
5- TWITTER
Anında haber almak ve çeşitli görüşleri görmek için en kısa yol olan Twitter, bir süredir yenilik adı altında bütün işi batıracak yöntemlere başvurdu. Bazı özelliklerin paralı olması, sınırlandırmalar ve parayı veren herkese ''Mavi Rozet'' dağıtması Twitter'ın kendini dağıtmasına sebep oldu. En büyük sıkıntı sahte haber ve p.rnografik içerikler olarak yaşanıyordu ama mavi rozeti herkese dağıtmak, sahte hesaplarla gerçek hesapların karışmasına sebep oldu. Kısacası işi geliştireceğiz derken tahtından olmak üzere ve en büyük rakibi Threads'i doğurarak tam olarak duman etti kendini.
6- FACEBOOK
Çocukluk arkadaşlarımızı, okul yıllarımızı ve eskileri bulup iletişim kurduğumuz bir mecrayken, ''Süper Apps'' sevdasıyla her şeyi uygulamaya doldurup sadeliğini kaybeden Facebook'a artık sadece üst yaş grubu girer oldu. Bizler de anlık haber paylaşıp çıktığımız profillere dönüştük. Hatta instagram'da yaptığımız paylaşımı ''Facebook'ta da paylaş'' diyerek hiç o mecrayı açmadığımız günler oluyor. Meta ailesinin hesaplar merkezi yaptığı için ''mecburen'' Facebook kullandırdığı atıl bir sosyal medyaya dönüştü ne yazık ki. Sıfır kilometre Threads yerinde aslında aynı formata dönüştürülebilecek en uygun mecraydı Facebook. Artık ona da bir el atıp, Facebook'un formatlanması, sadelik ve farklılık temasına dönüşmesi gerekiyor.
7- LINKEDIN
İş Dünyamız için çok faydalı bir mecra. Format olarak biraz sosyal medyaya dönüşmeye başlasa da, kullanıcıların kendince bir otokontrolü var ve çiçek böcek paylaşanları hemen uyarıyorlar. Belli bir standardı olması açısından güzel.
8- YAAY
Yerli sosyal medya uygulaması Yaay, yerli değil ''yerel'' mecra olarak kaldı. Biz bize kendi çapımızda takılıyoruz havasında ilerliyor. Teknik olarak sürekli sıkıntı yaşıyoruz. Fotoğraf paylaşamıyoruz hata veriyor, yazılarda neye takılıyor çözemedik ama sürekli metinleri de düzeltmek gerekiyor, video paylaşmak için bir çay demleyip gelirseniz belki süre dolar. Yani çok alt seviyede kaldı. Başlarda çok destek verdik ama sürekli hata verdiği için kullanamıyoruz artık. Zaten global marka olmadan yerel mantıkla ayakta kalması mümkün değil.
9- WHATSAPP - MESSENGER - TELEGRAM - BIP
Sosyal mecra olmasalar da Whatsapp, Messenger, Telegram ve Bip bir nevi sosyal ağlarla entegre çalıştığı için değerlendirmeye aldık. Whatsapp'ı anlatmaya gerek yok, açık ara en iyisi. Messenger ise Facebook'un biraz zoraki kullandırdığı ama işlev görmesi bakımından başarılı. Telegram kullanıcıları memnun ama biz tercih etmiyoruz ve hatta Türkiye'den birilerinin satın alıp uluslararası sosyal mecra haline getirmesi fikrini ortaya atıyoruz. Bip ise yerli ama global olamadığı için asla başarıya ulaşamayacağını düşündüğüm bir iletişim aracı. Mesela ABD'de yaşayan ve iş yaptığınız yabancı birine ''Whatsapp'ı sil, Bip yükle konuşalım'' diyemeyiz. Bu yüzden global olmak çok önemlidir. Bu haliyle yerli değil, yerel kalır.
Son söz olarak, Türkiye'nin global bir sosyal medya markasını satın alması gerektiği fikrimizi halen koruyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düzgün dille ve itham hakaret içermeyen yorumlarınız, editör onayından sonra yayınlanmaktadır. www.fortunaTV.com