İŞ İNSANI VE ORGANİZATÖR ERHAN KARAMAN

Türkiye’de bir çok yatırımı olan ve Türkiye’nin her yerinden yurt dışına ithalat ihracat yapan, kuru meyve, inşaat malzemeleri gibi farklı sektörlerde şirketleri olan Erhan Kahraman, 1997'de organizasyon işine girdi. İş insanı ve Organizatör Erhan Kahraman'la özel bir röportaj gerçekleştirdim. 

KT- Kariyeriniz nasıl şekillendi biraz bahsedebilir misiniz? 

Ben kariyerime 1997 yılında kendi doğum günü partimi düzenleyerek başladım aslında. Almanya’da yaşıyordum ve orada dostlarımla bir doğum günü partisi düzenledim. 50-60 kişi bekliyordum. 500 kişi geldi. Partiyi düzenlediğim mekan bana iş teklifi etti. Yani hikayeme işletmecilik ile başlamış oldum. Sonrasında da aynı mekanda yıllarca değişik konseptlerle farklılıklar yarattım ve 98 yılında akustik akımını başlattım. Böyle böyle hikayemi yazmaya başladım. 

KT- Kariyerinizin unutulmayacak, iz bırakan işleri nelerdi? 

Bende bir işin iz bırakması için ya çok kaybetmem ya da çok kazanmış olmam lazım. O yüzden 2010-2011 yıllarında düzenlediğim Soner Sarıkabadayı ve Volkan Konak Almanya turnesini hiç unutmam. Volkan Konak konserinde organizasyon alanına şimşek düştü. Soner Sarıkabadayı konserinde elektrikler kesildi. Şimdi şanssızlığı gülerek anlatıyorum ama o dönem büyük bir maddi kayıp yaşamıştım. 

KT- Uzun yıllardır organizasyon sektöründe faaliyet gösteren bir iş insanı olarak sektörün en keyifli ve zorlayıcı yanlarını sizden dinleyebilir miyiz? 

Ben organizasyon işine erken yaşta başladım ve o kadar severek yaptım ki 1997 yılında beni en genç başarılı organizatör seçtiler. 2011 yılında Beyaz Show’un Almanya turnesini yaptım mesela. Çok iyi işti. Yani bizim meslekte kazandığınız zaman çok kazanıyorsunuz kaybettiğiniz zaman da 2 katı kaybediyorsunuz. Maddi manevi olarak çok ciddi dalgalanmalar yaşayabiliyorsunuz. Bu adrenalin bana keyif veriyor. Ayrıca fazla insan tanıma ve çevre edinme fırsatınız oluyor. Sosyal hayatta hep aktif kalıyorsunuz. Ufkunuz açılıyor çevreniz genişleyince de farklı iş dallarına yatırım yapma fırsatınız da doğuyor. 

KT- Erhan bey Kirpik Bodrum, kısa sürede Bodrum’un yaz kış açık olan en iddialı mekanı oldu. Tadilattan sonra da kış sezonuna girdiniz. Peki açıldığınız günden bu yana ilgi nasıl, beklentilerinizi karşılıyor mu? 

Kirpik Bodrum beklentilerimin çok üstünde açtı yaz sezonunu. Kış sezonunda da yeni kapalı alanımızı hizmete soktuk. Kış aylarında Bodrum boş diyenler haftanın her günü Kirpik’e bir uğrasınlar isterim. İyi bir müzik her zaman tercih edilir. İyi sahne, iyi müzik sistemi, iyi ortam ve iyi bir servis Bodrum’un harika kale manzarasıyla birleşince misafirlerimiz açıldığımız ilk günden itibaren bizi hiç yalnız bırakmıyor. Kirpik Bodrum, Bodrum’un en özel ve imza mekanlarından biri olan Milta Marina’nın içerisinde. Bu kadar merkezi bir yerde olması bizim için çok büyük bir şans tabi. 

KT- Değişen işletmesi dışında, mekanda bu yıl misafirleri bekleyen yenilikler neler? 

Bir kere en önemli yenilik, mekanın artık sadece yaz sezonunda değil kış sezonunda da açık olması. Yılın 12 ayı canlı müzik ve farklı etkinlikler yapacağız. Kış sezonunda gündüz saatlerinde de havanın makul olacağı düşünüldüğünde festivallere, workshoplara ve söyleşilere ev sahipliği yapmayı planlıyoruz. Kirpik Bodrum yazın 500 kişi kışın ise kapalı alanda 250 kişi kapasiteli çok ferah bir mekan. Bunun yanı sıra Türkiye’nin ünlü miksologları ile harika bir içecek menüsü oluşturduk. Bütün menülerimiz baştan yenilendi çeşitlendirildi. Ayrıca en önemlisi Türkiye’nin büyük isimleri ile sahne çalışmaları yapıyoruz. Biz ekip olarak hem turiste hem de Bodrum’da kışın ikamet eden kişilere alternatif bir mekan sunuyoruz. 

KT- Peki, civardaki diğer mekanlar arasında sizi farklı kılan özellikleriniz neler diye sorsak? 

Bodrum o kadar güzel bir yer ki her mekanın kendine ait bir hikayesi var. Bizi farklı kılandan çok, eksik olanı doğru tamamlamak üzerine yola çıktık. Bahsettiğim gibi yaz kış açık 12 ay hem organizasyon hem de servis kalitesini aynı dengede götürmek, beklentileri karşılayabilecek olmak bizim için çok önemli. Geçmişte Bodrum denilince Halikarnas ve Hadigari gibi akıllara gelen bazı mekanlar vardı. Bizim hedefimiz de bu dönemde bu isimler gibi olmak. Tabi bunun için önümüzde ciddi bir süreç olduğunun da farkındayız. 

KT- Uzak ya da yakın vadeli hedeflerinize değinmek ister misiniz? 

Ben Türkiye’de bir çok yatırımı olan bir iş adamıyım. Ayrıca Türkiye’nin her yerinden yurt dışına ithalat ihracat yapıyorum. Kuru meyve, inşaat malzemeleri gibi farklı sektörlerde şirketlerim var. 1997 yılında organizasyon sektörüne girdim. Ve en keyif aldığım sektörüm bu oldu. İnsanları eğlendirmek ve keyifli vakit geçirdiklerini görmek beni çok mutlu ediyor. Bir süredir de Bodrum’da ikamet etmeye başladım. Burada beraber yemek yediğim dostlarımın, alışveriş yaptığım esnafımın veya gittiğim doktorumun akşam benim mekanımda stres attığını, eğlendiğini görmek beni çok mutlu ediyor. Uzak hedefim bahsettiğim gibi Bodrum’un markalarından biri olmak. Yakın hedefim ise benim mekanımda misafirlerimin ertesi gün “gittiğimize değdi” diyebilecekleri kadar güzel vakit geçirmelerini sağlayabilmek. 

KT- Çok teşekkür ediyorum. Bu özel ve güzel röportaj için ayrıca bir teşekkürüm de sevgili dostum İrem Melek'e tabii ki:))) Saygılarımla... Sağlıcakla Kalın ama Sevgisiz Kalmayın... 

RÖPORTAJ: U. KIVANÇ TERZİOĞLU 

Kıvanç Terzioğlu'nun fortunaTV'deki TÜM YAZILARI İÇİN BURAYA TIKLAYIN.